17 Haziran 2012 Pazar

Ne zaman gitti tren?

Yetişebilmek için çok koşmuştum peşinden. Zor bir güne daha veda ederken ona da veda edebileceğim hiç aklıma gelmemişti. Umutlarımı, vaktimi, yüzümdeki gülümsemeyi bir de ceketimi alarak çıkmıştım evden. ''Güzel bir gün olacak'' diyerek sokaktaki kedilerle yürümeye başlamıştım sabah. Ama istasyona vardığımda yolcularını çoktan toplamış gidiyordu tren. Sadece durdum, onca yorgunluktan sonra nefes almaya çalıştım. Yutkunurken boğazım acıyordu yine. Koştuğumda olurdu bu, aldırmadım. ''Dur'' da demedim, bağırmadım. Bazen sözlere gerek kalmazdı çünkü. Tren beni almadan geçip giderken sadece baktım. Uzun uzun, iç çekerek, kızgın ama küfür etmeye gerek görmeden baktım. Ve yanımda duran her şeyden habersizce ağlayan çocuğa sordum:
-Ne zaman gitti tren?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder