20 Kasım 2012 Salı
Ben hiç güzel cümleler kuramadım. Sait Faik gibi de yazamadım. Bir ağacın rahatını kaçıramadım. Duraklara sadece gökyüzüne bakabilmek için gidemedim. Çünkü orada hep otobüs beklenirdi. Her şey amacına göreydi. Uyumasına izin vermediğim insan olmadı, işlerine karışmadım. Tanrı'ya ''aferin'' de demedim, ayıp olurdu. Masaya hiç penceredeki ışığı, anahtarlarımı, aklımda olup bitenleri koymadım. Yollardaki çizgileri bir yere varmak için kullanmadım. Edip ile tek ortak noktamız günleri saymayı unutmamızdı. Sait gibi dar sokaklarda yürümedim. Ben yapamadım, ama onlar hepsini yaptı.
10 Kasım 2012 Cumartesi
Bugünün en üşüyeni ben miyim?
Kasım geldi. Gelmeseydi de olurdu. Aylar benim için hep aynı. Üşüme seviyeme göre anlamaya çalışıyorum zaman dilimini. Zaman geçmiyor. Anlatsam da olmaz şimdi. Ama hiç geçmiyor ve ben ısrarla aynı cümleyi kurmaya devam ediyorum. Her şey berbat gitmiyor yine de. Güzel şeyler de olabiliyor. Mesela bugün cumartesi. Güzel değil mi? Gerçi pazar sıkıntısı var cumarteside de. Olsun. Yarın da sadece ''Uyandık pazar, dünya kapalı.'' diyebilmen için Sen Hep Belki Dedin'i dinleyeceğim Cenk, sevdiğimden değil. -Bir cümle için dinlenilen şarkılar- Böyle ya. Bu kadar.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)